Bugünlerde ne gazete okuyasım var nede televizyon izleyesim. Her başlık kötü.
Her sunulan haber ruhumu sıkıyor, her okuduğum haber beni bunalıma sürüklüyor. Ara vermeye kalkıyorum, bu seferde kayıtsız kalamayacağım bir olay gelişiyor. Ve başlıyorum harıl harıl haberi okumaya, araştırmaya. Sonra "ya bu dünyada yaşanmaz artık!" sürecine giriyorum tabi. Sonra düşünüyorum bunca insanın insana çektirdiği işkence niye diye. Tek cevap geliyor aklıma : PARA
Acaba parayı gerçek anlamda ilk keşfeden o zat-i muhterem kimdi ?
(Zat-I Muhterem=Küfredilesi Şahıs)
Paranın kitaplarda yazan tarihçesini biliyoruz : "MÖ. 3. yy. başından itibaren bakır, gümüş, kalay ve altın gibi madenler paranın yerini tutmuş; paranın değişim aracı, ödeme aracı, hesap birimi ölçüsü, değer saklama aracı olma gibi işlevlerini yerine getirmiştir.." falan falan. Benim derdim ise bu fikri ilk akla getirende. Ve bunu etrafa yayanda. Hangi tüccar, hangi bilimadamı, hangi ekonomist, hangi siyasetçi? İşi gücü yokmuyduda bu adamın kalkıp böyle saçmasapan bir buluş yapıp dünyanın bir tek bu buluşa saplanıp kalmasını sağladı?? Öyleki icad edilen herşey PARA'ya bağımlı oluyor. Kölesi haline geliyor.
Misal Elektriğin icadı ..
ELEKTRİK
Eski Yunan döneminde Milet'te (Anadolu, Aydın civarında eski yerleşim yeri) yaşayan Thales (MÖ 624-MÖ 546) de doğayla ilgili araştırmalar yaparken kehribarın yünle ovulduğunda tüy ve saman gibi hafif maddeleri kendine çektiğini, uzun süreli ovmalarda ise insan vücuduna yaklaştırıldığında küçük kıvılcımlar çıkardığını fark edip bazı araştırmalarda bulunmuştu. Theophrastus, kendi zamanında lyncurium olarak adlandırılan ve günümüzde turmalin olduğu düşünülen kıymetli şeffaf bir taşın küçük kütleleri kendine çektiğini gözlemlemiş ve kayda geçirmişti.[4]Pliny, torpido adlı temas edildiğinde şok etkisi yapan balıktan söz etmişti, ancak bu etkinin kehribar veya turmalin maddelerinin etkisiyle aynı olduğu fark edilememişti. 5. yüzyıl'da yaşamış olan Eustathius, Tiberius'un azad edilmiş bir kölesinde bulunan gut hastalığının bu balık sayesinde tedavi edildiğinden bahseder. Elektriğin tıbbi amaçlarla ilk kullanımı da bu olaya dayanmaktadır.[4]2. yüzyılda Çinliler tarafından mıknatısın şerit haline getirilip serbest bir şekilde dönmeye bırakıldığında kuzey - güney yönünde sabit kaldığı keşfedildi. Mıknatısiyetin bu yön bulma kabiliyeti sayesinde Çinliler manyetik pusulayı icat etmişlerdi...
Ama asıl atılım, yani kapitalizmin filizlenmeye başladığı dönem 19. yy'dır.
Şimdi şöyle bir bakınca bu adamlar icadlarını gerçekleştirirken nereden bileceklerdiki icad ettikleri şeyler birgün kapitalist düzende PARA niteliği taşısın ve o düzeni sürekli körüklesin. Sonuçta bu durum parayı icad eden kişinin başımıza açtığı durumdan ibaret. Bence. Charles Francis Brush nereden bilecektiki ürettiği elektrik akımının birgün sanayi devriminde çığır açacak bir unsur olacağını ve günden güne doymak bilmeyen bir canavar gibi dünyanın temiz atmosferini sömüreceğini ve insanlığa yarar olsun diye sağladığı şeyin küllüm bir zarar oluşturacağını ve hatta insanlığın devamının tehlikeye bile girebileceğini, değil mi? Yada sevgili Graham Bell nereden bilecektiki birgün bulduğu buluş ceplere sığacak kadar küçüleceğini, artık 5 yaşındaki küçük bir insanın bile bir parmağı ile dünyaya ulaşabileceğini, böyle bir pazar yaratılarak milyar dolarların havalarda uçacağını ve bu buluşun yarattığı manyetik alandan ötürü insan beyninin etkilenip yeni yeni hastalıkların oluşup insan sağlığına zarar vereceğini, değil mi?
Onlar belki bilemezdi, ama onların icadlarını kapitalizm için kullanan, o icadları para uğruna aracı eden bazı PARA BABALARI vardı. Onlar sayesinde şimdi toplu taşıtlarda insanlar etrafına bakmaktansa kafaları eyip, ellerindeki el kadar cihaza odaklanıyorlar. İnsanca konuşmaktansa sosyal medyaca irtibatı tercih eder durumdalar. Daha bir seneyi geçmeden elindeki telefonun bir üst modelini piyasaya süren kapitalist zihniyet ile kapitalizme ayak uydurmaya çalışmak için bankalardan çıkamayan biz insanlar arasında farkına varılamayan bir bağ oluşmuş durumda. Oluşmuş diyorum, çünkü etkileşim insanın kendi bilinci sayesinde gerçekleşmiyor kanımca. Belki şimdi sanayide insanlar makinaları-cihazları yönetiyor. Ancak gelecek zamanda korkarımki 2004 yılı yapımı olan "ROBOT" filmindeki gibi robotlar bizi kullanıyor hale gelecek. Ve belki yine o filmdeki gibi robotlar birgün dünyamızı, hayatlarımızı istila edecek. Kimbilir..
Geçenlerde "National Geography" kanalında kutupların erimesine karşı alınması gereken önlemler ile ilgili bir program izledim. Orada kutupların erimesini geciktirmek için yapılan çalışmalardan bahsediliyordu. Yeni bir icad : bir tekstil ürünü. Belli bir m2'ye bu örtüleri sererek erimeyi geciktirip geciktirmediklerini gözlemlediler. Ve erime geciktiriliyordu.. Belkide artık insanlar geçmişte yapılan icadların kapitalizme dönüştürülmesiyle meydana gelen zararın farkına varmışlar ve bundan sonra dünyayı kurtarmak için yeni icadlara başvuracaktır. Zaten günümüz Z nesli icad neslidir.
Öyle veye böyle her teknolojik icad kapitalizme kurban gitmeye mahkum olacaktır. Çünkü şimdi herşey bir chip hazinesinden ibaret.
Korkarım, parayı icad eden o zat-ı muhterem daha çok tarafımca anılacak. Belki teknolojik bir icad ile kendisine ulaşıp mesajımı iletebilirim, ne dersiniz?
sevgiler
ö.N
Onlar belki bilemezdi, ama onların icadlarını kapitalizm için kullanan, o icadları para uğruna aracı eden bazı PARA BABALARI vardı. Onlar sayesinde şimdi toplu taşıtlarda insanlar etrafına bakmaktansa kafaları eyip, ellerindeki el kadar cihaza odaklanıyorlar. İnsanca konuşmaktansa sosyal medyaca irtibatı tercih eder durumdalar. Daha bir seneyi geçmeden elindeki telefonun bir üst modelini piyasaya süren kapitalist zihniyet ile kapitalizme ayak uydurmaya çalışmak için bankalardan çıkamayan biz insanlar arasında farkına varılamayan bir bağ oluşmuş durumda. Oluşmuş diyorum, çünkü etkileşim insanın kendi bilinci sayesinde gerçekleşmiyor kanımca. Belki şimdi sanayide insanlar makinaları-cihazları yönetiyor. Ancak gelecek zamanda korkarımki 2004 yılı yapımı olan "ROBOT" filmindeki gibi robotlar bizi kullanıyor hale gelecek. Ve belki yine o filmdeki gibi robotlar birgün dünyamızı, hayatlarımızı istila edecek. Kimbilir..
Geçenlerde "National Geography" kanalında kutupların erimesine karşı alınması gereken önlemler ile ilgili bir program izledim. Orada kutupların erimesini geciktirmek için yapılan çalışmalardan bahsediliyordu. Yeni bir icad : bir tekstil ürünü. Belli bir m2'ye bu örtüleri sererek erimeyi geciktirip geciktirmediklerini gözlemlediler. Ve erime geciktiriliyordu.. Belkide artık insanlar geçmişte yapılan icadların kapitalizme dönüştürülmesiyle meydana gelen zararın farkına varmışlar ve bundan sonra dünyayı kurtarmak için yeni icadlara başvuracaktır. Zaten günümüz Z nesli icad neslidir.
Öyle veye böyle her teknolojik icad kapitalizme kurban gitmeye mahkum olacaktır. Çünkü şimdi herşey bir chip hazinesinden ibaret.
Korkarım, parayı icad eden o zat-ı muhterem daha çok tarafımca anılacak. Belki teknolojik bir icad ile kendisine ulaşıp mesajımı iletebilirim, ne dersiniz?
sevgiler
ö.N


