Perşembe, Mayıs 9

Yokluğun çığlığı

İnsanları şöyle bir dinlerseniz; hayatlarındaki tüm VAR'ların aslında hiçbir zaman YETMEZ'lerden olduğunu duyacaksınız. Mutlak bu yetmezliğin içinde boğuştuğunu sanarak daha çoğunu isterler veya dua ederek talep ederler. Kimisi bir ev, kimisi iyi bir iş, kimisi ise bir eş derdindedir.. Kafasını soktuğu bir evi olanlar 3+1'lere ilgi duymaya başlar yada bir site merakına girer; bir işi olanlar daha iyi bir maaş beklentisi ile etrafı araştırırlar veya statü olması gereken bir kıstas oluverir; eş konusuna gelince de sürekli birbirlerinden yakınan çiftler kaderlerine mahkum olmuşcasına ağlanmaya devam edeceklerdir.. Tabi isteyen değiştirebiliyor da bazen.. hayat bu.
Bazen bende bu bahsettiklerimin arasında buluveriyorum kendimi.
Hele ki içinde bulunduğum şartlar veya konumlar hoşuma gitmiyorsa üstelik. Ve sanıyorum diğer insanlarda benim gibi. Çünkü bu aslında bir kaçış yolu. Bulunduğunuz ortamdan kaçış..
Yüksek sesle söylediklerinizi, kendiniz duyarak hayalinizde biçimlendirdiğinizde bambaşka bir dünyada bulunuveriyorsunuz. Bir an için oluverecekmiş gibi geliyor insana..
Hani elini uzatsan oradan sıyırıp alacakmışsın gibi o yarattığın tabloyu!
Yetmez'ler biraz kamçılıyor seni hırs bakımından da ayrıca. Nereden neyi yakalayabilirimde nasıl elde ederim istediğimi düşünceleri peydahlanıyor beyninde. Bir bakmışsın sonra beyinde birsürü ipesapa gelmez fikirler,üstelik birbirlerine değmiyorlar birde!!
Ama nitekim tüm bu fikirlerin uçuşmayı bıraktığı bir dönem geliyor ister istemez. Çünkü fikirler sürekli aynı noktaya çıkıyor; MADDİ OLANAKLAR.  Bu noktada insanoğlu kayboluşa sürüklenebiliyor.. Beyin fırtınasından kurtulan müthiş fikirler,bir gıdım suda boğulurcasına nefessiz kalıp ölüyorlar yavaş yavaş. Ya sermaye yada sponsor bulmak durumunda kalınan birçok BULUŞLAR bulunmuş oluyorlar ve bir mucit olmaktan bir adım kadar uzak olan bizler, artık bin adım daha uzaklaşmış oluveriyoruz. Misal Facebook yaratıcısı, Zuckenberg. Bildiğiniz üzere üniversite öğrencisi üniversite yıllarında yarattığı program sayesinde,gerekli sponsorluğuda bulunca TAK DİYE dünyanın bir numaralı zenginler arasında yer alabiliyor,değil mi??  Hatta Down Jones amcanın listesinde de hisse satın alabiliyor. Eh varın siz getirin gerisini..
Hal böyle olunca bizlerde "yokluğun" içinde ÇIĞLIK ata ata, tırmalıyoruz. İçinde bulunduğumuz şartların adamı olmadığımızdan belki. Belki fazla yaşam yaşayanların hayatlarında kıstasların neler olduğundan bihaber oluşumuzdur bu çığlıkların nedeni, kimbilir?..
Ama şuna inanıyorum: Bazı bünyelerin ruhları, içlerinde bulundukları şartlara göre daha fazla asil, fazla bilge, fazla kültürlü.
Bu yüzden de o şartlar dar gelince "yokluk içindeki çığlık" tam yankılanır.

Tabii başka bir bakış açısıda şu olmalı ; aldığımız her NEFES bile aslında bir niğmet!
Bundan şüphe dahi etmiyorum. Ancak Zuckenberg'inde benim gibi NEFES alan biri olduğunu düşünürsek, fırsatların kaçınılmaz çekiciliğini de yürekten dilemeden de edemiyoruz hani.

sevgiler
ö.N