İnsanları gözlemlemek son derece keyifli ve ilgi çekici olacağı gibi, macera ve aksiyon dolu bir film gibi de hissettirebilir kendini. Filmin sahneleri dramatik, komedi, belgesel tadında değişebilir.
Ama her senaryoda roller mutlaka vardır. Ve bu rolleri sahiplenenler, asla gerçek yüzünü/kimliğini oynamazlar. Ancak "Film" bu ya işte, senaryo ana karakterler üzerine kurulur çoğu zaman..
Tıpkı hayatın içinde olduğu gibi mesela..
Rol kesen "ana roller"de, sanki asırların deneyimi birikmiştir içlerinde biryerde. Sanırsınız oscarlıktır hepsi. En iyi rolü o kestiği için kimsenin gerçek kimliklerini anlamayacağını düşünmektedirler. Oysaki rol kesenler kendilerini hemen ortaya koymaktadır. Gerçeklikleri daha ağızlarından çıkan ilk cümle ve beraberinde gelen davranışlarıyla şeffaf bir şekilde anlaşılır. Herkesle iyi geçinmeye çalışarak, çok konuşup çok dinlermiş gibi yaparlar. Aslında çaktırmadan ağızdan laf alma yöntemidir bu. Bu, rolü için en önemli kazanılmış özelliğidir. Hatta dinlediklerini değişik şekillerde kayıt edip, bunu zamanı geldiğinde kullanabileceğini düşünürler. Genelde değişik şekillerde farklı modlarda intikal edeceği gibi varlıkları, kimi zamanda hiç farkedilmez olabilirler. Sadece çıkarı olduğu anda veya çıkarına düşecek pozisyonlarda ortaya çıkmayı tercih ederler.
Bazen bu senaryo bana vampir filmlerini anımsatır.
Kan emen bir vampir ve diğer tarafta da vampiri öldüren kazıklı insan!!!
Sürekli görünmeyen bir savaş hali yani..
Ama en azından deneyimli olunca bu "vampirleri" gündüz gözüylede görüp savaşabildiğin, ortamda galip-mağlup durumunu sergileyebildiğin, NET SKOR sağlayabildiğin bir ilişki vardır. Ve bu ilişkide yerini tam olarak kestirebilirsin..
Birde bunun tam tersi; asla yerini net konumlandıramadığın, bir grup içerisinde gruplaşmanın sağladığı ayrımcılığın bulunduğu, kimin "vampir" kimin normal olduğunu kestiremediğin rollerle dolu ilişkiler vardır. Ve bu ilişkilerde sağlam kalmak neredeyse mümkün değildir. Bu ilişkilerde var olan matemetiksel hesaplar sürekli birini (-) noktasına getirir.
Örnek :
3 kişili bir grup = 3 - 2 = 1 demektir.
Ve bu 1 kişi o 2 kişiden biriyle ilişki kuramaz..iletişim yalan dolan olur.. Roller bir gelir bir gider.. İyi anlaşan 2 kişi, geriye kalan 1'i son derece her konuda yalnız bırakır. Geçici görülür..
Örnek :
5 kişili bir grup= 5 - 4 = 1 demektir.
2'li gruplarda anlaşanlardan anlaşılacağı üzere geriye kalan 1, yine bir oyun içinde, rollerine oldukça sadık rol arkadaşları arasında kalmıştır. Ya konular anlatılmaz, ya yalan hikayeler döner, ya satışlara gelir, ya da satmayı bekler..
Roller çatıştığı noktada saflar belirlenir. Gruplaşma sayesinde geriye kalan kişi, kendini arabanın 5. tekerleği modunda hisseder. Ya bu düzene katlanacaktır yada bu düzeni sallamadan tek takılacaktır.
Bu matemetiksel düzende asla bir yer bulamayacağı için ilişkilerde rollerin arasında net skor belirlenemez.
Günümüz ilişkilerinde arabanın 5. tekerleği olmayı kabullenmiş birçok insan ve ilişki mevcuttur.
Rol yapmayı beceremeyenler ise sorun yaşamaya yükümlü kişilerdir, ve senaryo gereği bir tercih yapmak durumunda bırakılırlar. İşte o andan itibaren kişi kendi kimliği ile çelişmeye başladığı noktadır..
Oysa ne diye böyle saçmalıklarla uğraşıyoruz diye soruyorsanız, bir kendinize dönün bakın..
Bir 5. tekerlek ile ya yüzleşeceksiniz, ya da 5. tekerleklerle donanmış olacaksınız..
Yedek lastik olmaktansa..
sevgiler
ö.N