Dinlemek, oldum olası benim işim olmuştur.
Ve öyle kolaylıkla herkesin gerçek anlamda yapabileceği bir unsurda değildir. (normal şartlarda mütevazıyımdır, ama bu konuda olmayacağım)
Çünkü karşı tarafın anlattıklarına odaklanmak, gerekirse empati kurmak, gerekirse olayın içine derinlemesine girmek, sorun analizi yapmak, varolana çözüm bulmak, fikir sunmak, tartışmak gerekecektir. Ve bunların hepsinin aynı zamanda yapıldığını da varsayarsak hele, gerçek bir organize zeka gerektiği apaçık ortadadır. (uf siz anlayın artık zeka seviyemi)
Aslında konuşmayı seven insanların dinlemeyi fazla tercih etmedikleri, hatta genelde dinleme işlemini yapsalarda, konuşmaya odaklandıkları için işlemin yarım yamalak yapıldığı öne sürülür.
Ben konuşmayı da seviyorum, ancak bir farkla.. Ben daha çok ifade etmek olgusunu tercih edenlerdenim. Ama kimi zaman sadece konuşmayı tercih ediyorum dinlemekten çok..
Neden mi?!
Çünkü BOŞ konuşan çok insan var bu hayatta..
Peki "boş konuşmak" ne demek? (Türk Dil Kurumunda böyle bir terim yok)
Normalde edebi yazılarda olur sanırsınız giriş-gelişme-sonuç değil mi?
Hayır
Emin olun ki konuşma unsurunda da bu mevcut. İnsanlar zaten konu itibaren günlük yaşam içinde kısırlaşmış tüm konuları konuşma isteğinde ; dünyada olup biten tüm gereksizliklerden tutunda küçüçük birimlerin kocaman insanları olarak, gereksiz tüm dirsek savaşlarına kadar uzanıyor bu konu yelpazesi. Asıl can sıkan unsur ise, konuşurken "ben ne konuşuyorum, neden konuşuyorum" gibi olguları hiç düşünmüyor olmaları..
Yani bir insan düşünmeden nasıl konuşur örneğini özellikle 36-42 kuzey enlemi / 26-45 doğu boylamında bulunan ülkemde çok net yaşayabilir veya şahit olabilirsiniz.
Hatta daha başka bir detayı ise; BOŞ KONUŞMAK olgusu, karşısında dinleyeni / yada dinliyormuş gibi yapan diyelim daha doğru olur, müthiş etkisi altına alarak, abondene etmesidir. Gözleriniz bazen konuşanın dişlerine, dudak yapılarına, ağız kokusuna odaklanıverir. Yada gözleriniz çok sık şekilde etraftaki diğer şeylere bakmaya başlar. İstem dışı olur herşey..Yada çok net, hayal dünyasında gezinirsiniz, içiniz geçer bir an..
Girişi olmadığı gibi konuların, bir sonucada varmaz. Öyle saldım çayıra mevlam kayıra cümleler ile ortalıkta tükürük saça saça konuşulur.
Sizde sıkıntıdan kırmızı ile mor renk arası , bazen miğde bulantısına kadar uzanan yeşil rengi ile bütünleşirsiniz , güzide bir gökkuşağı misali.
Boş konuşan insanlardan uzak durmanın en kolay yolu onlar gibi boş konuşmak olacaktır, taktik misali. Ben denedim.. Çok zor ama inanın acaip işe yarıyor.
Karşınızdaki abondone olunca bir daha uğramıyor yanınıza.
BÖÖEEEEĞĞĞĞHHHHHH.. boş konuşan canavalar ordusuuuuu!!!!!!!...
:)
sevgiler
ö.N